çok dillilik pratikleri ulusal dil politikalarına karşı
Dünya her zamankinden daha çok Babil’e benzedi. Modern iletişim imkanları sayesinde çok-dillilik artık günlük hayatın sıradan bir gerçeği. Bu dünyada konuşmak ve anlamak devamlı olarak hem dilbilimsel hem de kültürel tercüme yapmaktan başka bir anlama gelmiyor. Ve nihayet, entelektüel girişimlerimiz, eğitim sistemimizin kurumsal şekilleri ve kültürel üretimimiz hala her dilin kendine has yegane bir ruhu olduğunu varsayan eski romantik bir fikre yapışıp kalmış bir tek-dillilik ideolojisine dayanıyor. Artık sıfırdan, yani hem ulus-ötesi entelektüel ve kültürel üretim düzeyinde hem de tüm göçmen işçiler, kağıtsızlar ve mülteciler düzeyinde var olan çok dilliliğin "vahşi" praktiklerinden başlayacak bir değişimin zamanı geldi. Susan Kelly
Anastasia Lampropoulou Building Translation Networks in Social Movements
Δημιουργία δικτύων μεταφραστών για τα κοινωνικά κινήματα 社会運動における翻訳ネットワークの形成 Quality vs. Mobilization
Thomas Korschil
Reflections on the "Signpost Dispute" and Experiences with a Film
Dieter Lesage
On language, nationalism, federalism and postcolonialism in Belgium
|
thematic strandskültürleşme eleştirisi toplumsal bileşimin yeniden şekillenme süreci post-koloniyalizm ötesi: küresel müştereğin üretimi çok dillilik pratikleri ulusal dil politikalarına karşı all texts...other languagesEnglish Deutsch Español Français Hrvatski Türkçe |